Annemin bastırmasına
dayanamayıp ben de içine boşalmaya başladım. Annem sırt üstü yığılıp kaldı,
kolları iki yana düştü, işi bitmişti. Bir kaç saniye sonra ben de bitirdim.
Bir an önce toparlanmamız
lazımdı. Yoksa işin sonu çok kötüydü. Hızlıca kalktım. Pantolonumu yukarı çektim.
Annem eteğini çekiştirip külodunu elime tutuşturdu. O anki panikle külodu
cebime soktum.
Kapı tıklatıldı, yengemin
sesini duyduk.
- “Çıkabilirsiniz, gitti…” dedi.
Soluğumuz yerine gelmişti. Ama
az kalsın yakalanıyorduk. Annem kıpkırmızıydı. Bir kaç espri, konuşma geçiştirdik.
Annemin kulağına eğilip
- “Yine içine boşaldım, başımıza
bir iş gelecek…” dedim. O ise,
- “Yok be oğlum… O ilişkiye
girdiğimiz ilk günden sonra doğum kontrol hapı kullanmaya başladım…” dedi.
Derin bir nefes aldım bunu
duyunca… Rahatlamıştım. Her anlamda…
Hem bir aydır boşalmamanın verdiği
gerilim, hem babamla aynı evdeyken karısıyla sevişmenin damarlarıma pompaladığı
adrenalin, ardından annemin hap kullandığını öğrenmenin verdiği rahatlama
hissi…
O stres altında, ikimizin aynı anda yaşadığımız harika orgazm yaşamımın
en güzel boşalmasıydı diyebilirim.
Gece oldu ve yatma vakti geldi.
Ev fazla geniş olmadığından bize yine aynı odada yatak ayarlamışlardı. Ben önce
yattım, annem pijamasını giyip geldi. Yanıma yatınca elimi baldırlarına attım.
Elimi itti. Bozuldum doğrusu,
- “Sevişmeyecek miyiz?” diye
sordum.
- “Bekle biraz… Herkesin
uyumasını bekle… Hem ikimiz de kendimize gelelim, bitirdin beni yaramaz…”
Haklıydı, kapının önünden
banyoya gidip gelmeler, yengemin bulaşık telaşı, abimle kısık sesle konuşmaları
devam ediyordu. Yorgunluktan uyuya kalmışım.
Ne kadar uyudum bilmiyorum.
Sikimin okşandığını hissederek zevkle gözlerimi araladım. Annem yarağımı eline
almış sıvazlıyordu. Uzun uzun öpüştük. Dudaklarını dilini emdim.
Elimi bacak arasına attığımda
pijamasını ve külodunu çıkardığını fark ettim. Kayısı gibi amcığı elime gelmişti.
Saate baktım dördü geçiyordu. Aşağı kaydı, yatarken giydiğim şortumu çıkarıp
sikimi ağzına aldı.
İnsan annesini hiç o durumda
düşünemediğinden midir nedir? Ağzının becerileri karşısında hayrete düşüyordum.
Annemin oral seks konusunda bir orospudan aşağı kalır hiçbir tarafı yoktu. Vücudumu
emerek yukarıya çıktı. Taş gibi olmuş, zonklayan yarağımı eliyle tutup amına
sokacaktı ki kulağına fısıldadım,
- “Götten girmek istiyorum”
- “Olmaz!!!”
- “Neden?”
- “Hem abinlerdeyiz, rahat
edemeyiz, hem de ne zamandır almadım arkadan…”
- “Ne fark eder? Bu yarağı sana sokmamı
istemiyor musun?”
- “Ohhh evet oğlum… Çok
istiyorum, ama önden yap hadi…”
- “Anneciğim, yarağımı köküne
kadar göt deliğine sokmak istiyorum.”
- “Ohhhhh çıldırtma beni çocuk…” Usulca
kıçını bana döndü.
- “Ama önce parmağınla alıştır iyice…”
dedi. “Parmaklarını ıslat, kayganlaşsın, öyle yap…”
Minik göt deliği sıcacık ve
pütürlüydü. Parmak uçlarımla alıştırmaya başladım. İşaret parmağımın birazını
sokunca kasıldı. Biraz daha ittirdim. Yatağı parçalayacakmış gibi sıktı
- “Ahhh… Oğlum!!!! Yapamayacağım… Çok acıyor…”
- “Hadi anneciğim alırsın, gevşe
biraz rahat bırak kendini…”
Kasılması hafifçe geçti,
kalçalarını okşayıp,
- “Hadi… Gevşe… Rahatla…” diye
fısıldadım. Sikimi deliğine dayamıştım. Kafası girince gerisi ağır ağır içine
kaydı. Annem
- “Oohh… İstediğin oldu işte,
girdin götüme…” diye inledi.
Annemin topaç gibi götüne
saydırmaya başladım. Daracık göt deliği sikimi sımsıkı sarmıştı. Öyle zevk
veriyordu ki annemin götü… Kısa sürede boşalacak duruma gelmiştim.
- “Ohhh anne… Harika bir götün
var. Oohh… Ohhh… Aahhımm… Geliyorum ben… Sen de gelebilir misin?”
- “Aahhh… Analdan gelemem ben
oğlum… Sen gel, götüm çok acıyor…”
- “Ohhh… Acıyan götünün deliğini
öperim ben annem… Ohh… Anneciğim… Ne güzel götün var senin… Çok zevk veriyor… Oohhh
siktim götünü… Aahh… Geliyoorumm… Ne göt varmış sende orospu!!!!”
Döllerimin tamamını arka deliğe
akıttım kasıla kasıla… Ellerim kalçalarında, parmaklarımla sıkarak, kendime
çekerek kanırtarak boşaldım.
Rahatladıktan sonra annemi yatırıp örselediğim,
acıttığım götünün deliği öpe okşaya sevdim. Artık her zaman bakımlı duran,
kaymak gibi amcığını belki yarım saat kadar yaladım. Sonunda o da boşaldı.
Annemle görüşemediğimiz dönemde
sık sık erotik telefon görüşmeleri yapıyorduk. Geceleri yatağıma uzanıyor,
annemle sohbet ediyordum. Konuşmamızın geneli bizim karı koca olmadığımızdı.
Aramızda evlilik bağı olmadığından kıskanma, evlilik ahlakı gibi olayların
bizim aramızda yeri yoktu.
- “Sen dulsun, ben bekarım. Evli
karı koca değiliz. İstediğimizi fanteziyi gerçekleştirebiliriz anne…” diye diye
onu da ikna etmiştim. Benimle aynı şekilde düşünmeye başlamıştı o da…
- “Hadi bana fantezilerini anlat
anne… Aklına ne gelirse… Uygulamaya çalışırız. Sen de şu hayattan zevk al
artık… Geceleri kendini okşarken neler hayal ediyorsun? Neler yapmak istiyorsun
cinsel anlamda?”
– “Tabi oğlum yaa… Her kadın
gibi benim de fantezilerim var. Ama zaten seninle bir ilişkim var ve bu bile
bana fazla aslında… Bilen olsa taşlayacaklar bizi zaten… Yani ne bileyim… Bu
zevk, seks deryası içinde kaybolup gitmek, iyice ahlaki değerlerden kopmak
istemiyorum açıkçası…”
Saatlerce bu konu hakkında
konuştuk. Neticede sınırlamaya karar verdik. Sadece bir kereye mahsus üç
fantezi gerçekleştirecek, bunu sadece ilerdeki sevişmelerimizde hatırlayıp zevk
almak için yapacaktık. Konuşmaya başladık.
- “Anlat bakalım…” dedi.
- “Hayır yaa… Sen söyle önce
anne…”
- “Olmaz sen söyle…Utanırım ben…
Sen aklındakini söyle, ben olur olmaz diyeyim.”
- “Off peki… Ne bileyim yani… İşte
başka birisiyle, yani başka bir erkekle seks yapmanı isterdim.”
- “Nasıl? Sen ve başka bir erkek
mi?”
– “Hayır, sadece o yapacak, ben
izleyeceğim.”
- “Gizlice ?”
– “Hayır açık açık… Sandalyede
yanıbaşınızda oturarak…”
– “Hımm… Babanın yaptığını yapmak istiyorsun bana, öyle mi? Hatta beni nasıl sikeceğini
sen söylersin, şöyle yap, böyle yap diye…”
- “Hoşuna gitti mi?”
– “Ohh… Evet, ıslandım
şimdiden… İkimizin de zevk alması garanti… Peki bu beni düzecek adam zenci
olsa?”
– “Evet… Neden olmasın ki, çok
iyi olur. Off… Kol gibi kara yarağını geçirir senin amcığına… Ben de eğilip
bakarım, çam yarması gibi zenci annemi sikerken… Amına nasıl girip çıktığına
bakar, otuzbir çekerim…”
– “Ohhh… Harika… Bulabilir miyiz
peki zenci?”
– “Sanırım. Elde var bir, şimdi
sende sıra.”
– “Evet… Ben bir de hep şeyi
düşünürdüm… Seni aslında özellikle o yüzden tahrik ederdim. Senin yanında
eğilip kalkar, oramı buramı gösterirdim sana… Nasıl deli deli bakıyordun bana,
farkında değilsin. İşte… Bana tecavüz ettiğini hayal ederdim hep…”
– “Seni zorla siktiğimi mi?”
– “Evet. Zorla siktiğini… Bağırta
bağırta… Bu da iki olsun.”
– “Gelelim üçüncüye…”
– “Üç de benim sırrım olsun.”
– “Tamam anne, sen bilirsin.”
Bir hafta sonu
kararlaştırdığımız ilk fantezi için buluştuk. Oturduğumuz yerden çok uzak
semtteki barlara gidecek ve bir adam bulacaktık. İş otelde bitecekti. Anneme
baktım,
- “Akşam çıktığımızda bu kot ve
tişörtle olmaz ki… dedim. Sana seksi iç çamaşırları ve kıyafetler almalıyız…”
Annem buna sevindi,
- “Evet oğlum bana iç çamaşırı
beğen, dekolte şeyler alalım. Zaten açık saçık giyinmek hep hayalimdi… Biliyorsun,
pezevenk baban izin vermezdi. Beni evde arkadaşına siktirdi ama… Dışarıda biraz
olsun açık giydirmedi hiç…”
Çok büyük ve bizi kimsenin tanımayacağı bir alışveriş merkezine gittik. Birbiri
ardına dizilmiş mağazalardan oldukça iyi bir iç çamaşırı mağazasına girdik.
İçeride biri yaşlı üçü genç kız dört kadın vardı. Bize doğru yaklaşan kıza
annem
-” İç çamaşırı bakacaktık…” dedi.
- “Ne tür bir şey bakmıştınız?”
- “Modellerinizi görebilir miyim?”
diye sordu.
Kız annemi dükkanın öteki tarafına
doğru götürdü. Ben mayolara bakıp oyalanıyordum. Annem yüksek sesle seslendi
- “Oğlum baksana…“ Ben de yine
dördünün duyacağı bir şekilde
- “Efendim anne?”
- “Gel bak şu modellere… Fikir
ver bana…”
Bizim anne oğul olduğumuzu
anlamalarını istiyorduk. Bu bize ayrı bir zevk ve heyecan veriyordu. Satıcı
kızın suratı bir tuhaf olmuştu. Annem
- “Ne dersin, şu güzel mi?” diye
kırmızı dantelli bir külot gösterdi. Burun kıvırdım.
– “Ya anne bunlar iyi değil.
String olsun. Dantelli olursa… Bir de mor renk bence mükemmel olur.”
Satıcı kız mor renkli, üzeri
dantelli, yer yer trasparan bir külot getirdi. Satıcı kıza baktım.
- “Yalnız en küçük boy olsun
lütfen…” dedim. Annem
- “Oğlum öyle küçük olursa etimi
sıkar” dedi.
- “Annem, zaten kalçaların küçük…
Külot da kalçalarından biraz küçük olursa daha dolgun ve iri durur.”
Diğer kadınlar da kulak
kabartmışlardı. Biz neydik? Anne oğul gibi gezinen olgun kadın ve onun jigolosu
mu? Rahat modern bir aile mi? Geniş meşrepli arsız iki kişi mi? Sanırım en son
akıllarına gelecek şey benim annemi siktiğimdi.
Evet… Siz bilmiyorsunuz, ama şu
gördüğünüz ufak tefek kadın benim annem.. Ve ben bu güzel, seksi kadını
amından, götünden, ağzından defalarca siktim. Artık o kadar çok sikiştik ki
fantezi arıyoruz. Ve siz sevgili satıcı bayanlar… İstemeyerek de olsa bu
fanteziye hizmet ediyorsunuz.
Sarışın satıcı kıza baktım. Uzun boylu ve güzeldi. Altında dar bir tayt vardı.
İçindeki kıçına kaçan külot belli belirsizdi. İri, dolgun çıkık kalçalarına
baktım. İnsanın böyle bir afetle seks yapmak istememesine imkan yoktu.
Acaba abisi ya da erkek kardeşi
var mıydı? Onlar da her gün gördükleri şu kalçalar, diri göğüslere benim
baktığım gibi, kendilerine itiraf edemeseler de, bakıyorlar mıydı?
Ya da babası annesine binerken,
hala bir seks hayatları varsa, bir an bile kızının götü gözünün önüne gelmiyor muydu?
Bence kim olursa olsun bu kıza baktığında sikini kaldırırdı. Aileden biri olsa
bile…
Annemin sesiyle irkildim.
– “Oğlum bakar mısın?”
– “Efendim anne? Tamam geliyorum.”
Annem kabinin perdesinden
kafasını uzatmış beni çağırıyordu. Kabinin perdesinden kafamı içeri uzattım.
Annem kabinde çırılçıplak soyunmuştu. Altına avuç içinden küçük seksi külodu
giymişti.
Külot amına iyice yapışmış,
yarığını meydana çıkarmıştı. Annemin çıplak meme uçlarına baktım dut gibi
irileşmişti. Arkasını döndü. İnce ip götünün içinde kaybolmuştu. Kalçalarını
ikiye aralayıp neredeyse göt deliğine girmiş mor dantelli ipi gösterdi.
Eğer zevkin ne olduğunu
öğrenmek istiyorsanız bir iç çamaşırı dükkanına gidip annenizi çırılçıplak bir
kabine sokun el kadar bir külot giydirip seyredin.
- “Oohhh orospu…” diye fısıldadım.
Beş dakika sonra annem kabinden
çıktı. Külodu masaya koydu.
- “Bunu alalım biz…” Satıcı kız
- “Sütyen düşünür müsünüz peki?”
diye sordu, annem kafa sallayıp
- “Hayır…” dedi. “Ama bunun değişik
renklerinden iki tane daha almak istiyorum.”
O küçücük şeylere dünyanın
parasını ödedik. Kızların garipseyen bakışları ensemizde oradan çıktık. Kıyafet
reyonlarına baktık. Girdiğimiz bir mağazadan anneme dizinin neredeyse bir karış
üstünde pileli bir etek aldık.
Annem oturduğunda baldırlarının
üst kısmı meydana çıkıyor, bacaklarını hafifçe araladığında apış arası
görünüyordu. Annem kabinde altına daracık mor külodunu giydi. Bir de askılıklı
hafif bol bir body aldık.
Kabinin
içinde anneme baktığımda altında eteği, sütyensiz bol badisiyle seks filminden
fırlamış gibi görünüyordu. Pahalı kıyafetlerle ucuz bir orospu gibi
görünüyordu. Hepsini paket yaptırdık.
Bir insan annesiyle yattığında,
bundan sonraki seks yaşamının tek düze geçeceğini, her seferinde annesinin
üzerine çıkıp on beş dakikada işi bitireceğini, sonra da dönüp uyuyacağını
sanıyor.
Ben de öyle sanmıştım. Ama yıllardır
erkeksiz yaşamış, cinselliğe aç kalmış annemin buna hiç de niyeti olmadığını kısa
zamanda öğrenecektim. Bana döndü,
– Amım çok kıllı değil mi?
– Ah, annecim… Ne kadar
terbiyesizsin, biliyor musun? Ama evet anne, orman gibi olmuş amcığın… Kaç
aydır dokunmuyorsun?
– Çok üşeniyorum. Zaten bakacak
kimsem de olmadı ki… Peki bana yardım eder misin?
– Kesmeye mi? Tabi neden
olmasın…
Annem klozete oturup
bacaklarını iki yana doğru genişçe açtı. Traş köpüğüyle kıllarını iyice
köpürttüm. Tüm kılların üstü bembeyaz köpük olmuştu. Annem traş bıçağını
yaklaştırdığım sırada gülerek,
- Amımı kesme sakın… dedi.
Yukarıdan aşağı doğru tek
hamlede indirdim. Yukarıdan aşağı bir jilet boyu kadar alan tertemiz olmuştu.
Kıllar çok uzun olduğu için bıçağı sık sık yıkıyordum. Ben kestikçe annemin amı
gün gibi ortaya çıkıyordu.
Annemin amı nasıl? Annemin amı
bir kere genişti, dudakları hafif sarkmış, yaprak gibi kıvrılmıştı. Klitorisi
iri ve biçimliydi.
Annemin kasıklarına kadar
başımı sokmuş, çok önemli bir iş yapmanın sorumluluğu ve itinayla ince detayları
da traşlıyordum. Annemin amı hoş bir ter kokusuyla birlikte sabun kokuyordu.
Bir süre sonra işim bitmişti.
Ilık su döküp duruladım, yıkadım. Ama o kadar süre onun amcığıyla uğraştıktan
sonra benim sikim de dikilmişti. Annem burnuna dayanmış taş gibi aletimi
görünce eline alıp biraz okşadı. Ayaktaydım. Parmaklarının teması yetmiyormuş
gibi birden sikimi ağzına soktu.
- Oohh annee…” diyebildim.
Köküne kadar yalıyordu. Annemi
ağzından sikeceğimi hiç ummamıştım, beklemiyordum bunu… Annemse aşağılara
inmiş, taşaklarımı sıvazlamakla meşguldü. Sonra taşaklarımı da yalamaya
başladı. Dizlerim zevkten titriyordu.
Daha sonra aşağıdan yukarıya
diliyle okşaya okşaya çıktı, sikimin kafasını hafifçe ısırıp, vakumlamaya
başladı. Çok dayanamayıp ağzına boşalmaya başladım. Belimde ne varsa
boşaltıyordum inleye inleye…
Boşaldıktan sonra hafif
yumuşayan, yine de kalınlığını muhafaza eden sikimi ağzından çıkarttı. Tıpkı
porno filmlerde olduğu gibi dilini çıkartıp bana gösterdi. Dilinin üzeri ağzı
döl doluydu. Suratını ekşitip hepsini yuttu.
Aradan neredeyse bir ay geçmişti. O bir ay boyunca annemle yalnızca telefonda
görüşmüştük. O günden ve sabahında yaşadıklarımızdan hiç konuşmamış, bu konuyu
hiç açmamıştık.
Annem sabah telefon etti ve öğlen işyerimde olacağını söyledi. Öğle yemek saati
geldiğinde annem de odamın kapısında göründü. İkimiz beraber yemek yedik. Daha
sonra kahvelerimizi alıp odama geçtik.
Annemin altında klasik kesim
keten kahve rengi bir etek, üzerinde yine keten, biraz daha açık kahve bir
gömlek vardı.
- Neler yapıyorsun bakalım?”
dedi.
- Ne olsun anne… Bildiğin gibi
işte… İşler güçler… Sana hasretim bir tek” diye cevap verdim.
- Özledin mi beni ?”
- Evet, çok özledim anneciğim.
- Tabii, benim gibi annesi olsa
herkes özler. Anasını satayım önceden haftada bir arardın şimdi iki günde bir
arıyorsun… Annem kahvesinden bir yudum daha aldı.
- Nasıl idare ediyorsun?
Mastürbasyon mu yapıyorsun?
- Valla anne iki aydır elimi
bile sürmedim. En son seninle işte… Ya sen ne yapıyorsun?
- Ben de öyle, senin gibiyim.
Geceleri yalnızım hep, kendimi okşayıp duruyorum.
- Azgınsın o zaman…
- Evet, tıpkı senin gibi dedim
ya… Duvarlara tırmanıyorum. Vibratörüme pil dayanmıyor.
- Oh benim azgın annem…
Vibratör de sokarmış amcığına… Benim sikim dururken… Ya anne ne yapacağız,
otele falan mı gitsek, ne yapsak?
- Bilmiyorum ki… Olmazsa
gideriz. Ama bu gece abinlerdeyim. Sen de gel görüşelim. O işi haftaya yaparız
- Ooffff anne… O kadar
dayanamam ben…
İki azgın kedi gibi birbirimize
baktık. Öyle çok sevişmek istiyordum ki onunla… O da benden farksızdı. O da
istiyordu. O anda aklıma işi odamda bile bitirebileceğimiz aklıma geldi. İşyeri
öğle paydosu olduğu için tenhaydı. Ama her an biri gelebilirdi. Bu çok riskli
oldurdu. Sordum,
– Ne giydin içine annem?
– Beyaz dantellilerimi, tanga
olanı…
– Ohhh… diye inledim. Gelsene
şöyle biraz anne… diyerek elinden tutup kaldırdım, odanın kenarına, kapı
arkasına çektim.
İkimiz de ayaktaydık. Eteğini
havalandırıp ellerimi kalçalarına attım, okşamaya başladım. Sıkıyordum.
Pürüzsüz, yumuşak, etli kalçaları avuçlarımdaydı. Külodunun dantellerini
hissediyordum. Boyunlarını, dudaklarını öpücüklere boğuyordum bir yandan da…
Başını kaçırıp engel olmaya çalıştı,
- Yavaş… Morartma sakın, insan
içine çıkamam sonra… dedi. Kalçalarını mıncıklayan ellerime itirazı yoktu ama…
Sadece insanların morlukları görmesinden çekiniyordu. Ellenip parmaklanmayı
özlemiş gibiydi, göğüsleri inip kalkıyordu.
- Oh yavrum benim… Hastayım
senin şu kalçalarına… dedim. Güldü,
- Götçü’sün yani… dedi.
- Ohh… Ahlaksız… Evet götçüyüm.
Bu götü avuçlayıp da götçü olmamak imkansız zaten…
Biraz da elimi önüne attım, amını
okşadım. Hemen sulanmış ıslanmıştı. Parmaklarımı yandan külodun içine kaydırıp
ıslaklığını sevdim, kabarmış klitorisini sıkıştırdım. Gözleri kaydı,
- Yapma… Burada olmaz.
Olmayacaksa ileri gitmeyelim. Dayanamıyorum… diyerek inledi.
Kimse gelmeden yerimize
oturduk. Çantasından rujunu allığını çıkarıp makyajını tazeledi, saçlarını
düzeltti. Gözleri çakmak çakmak yanıyordu bana bakarken… Annem makyajını
yaparken ben de masanın altında taş kesilmiş sikimi pantolona zor yerleştirdim.
Akşam abimlerde toplandık. Her
zamanki gibi yemek yenildi, biraz sohbet edildi ve televizyon izlendi. Tam
sevdiğimiz bir dizi başlamıştı ki, kapı çalındı. Abim camdan baktığında bize
döndü.
– Babam gelmiş.
Annem panik oldu, telaşlandı,
– Aman… O pis herifi hayatta
görmek istemiyorum.
Babamla benim de aram o aralar
limoniydi, epeydir görüşmüyorduk. Belki de annemin etkisinde kalıyor, sık sık
tartışıyordum babamla… O akşam benim de göresim, konuşasım yoktu.
- Madem öyle, kalkın yatak
odasına geçin bari… Biraz oturup gider zaten… dedi abim, kapıyı açmaya
giderken…
Annemle ikimiz aceleyle
abimlerin yatak odasına geçtik. Buzlu camlı kapıyı sıkı sıkıya kapatıp,
anahtarını çevirdim. Ardından otomatın, bir süre sonra da babamın sesi duyuldu.
Oturma odasına geçtiler. Sohbet sesleri az da olsa duyuluyordu. Annem,
– Off… İki saatte gitmez şimdi
bu çenesi düşük… dedi.
Karanlıktaydık. Babamların
evden çıkmak için bu kapının önünden geçmeleri gerekiyordu. Benim yüzüm kapıya
dönüktü. Karaltılarını görebilirdim. Bir yandan kapıyı gözetlerken elimi
annemin amına attım.
- Ne yapıyorsun? diyecek oldu.
Ama sesini çıkartamadı. Yatağın kenarındaydık.
- Yat şuraya… diye fısıldadım.
Sırt üstü uzandı yavaşça… Ayakları
yere değiyordu. Bacaklarının arasına geçip, dizlerimin üstüne çöktüm. Kalçalarını
hafifçe havalandırıp buzlu camdan gelen loş ışıkta parlayan beyaz külodunu
çıkardım.
Çıkardığım külodu merakla
yapacaklarımı bekleyen annemin eline tutuşturdum. Eteğini santim santim yukarı
doğru sıyırdım. Amcığı karşımdaydı. Bacaklarını hevesle ayırdı biraz… İştahla amcığını
yalamaya başladım. Hoş bir tadı vardı. Mis gibi güzel kokuyordu. Derin bir
nefesle o kokuyu içime çektim,
- Ohh… Mis gibi kokuyor
amcığın… Parfüm mü sıktın buna azgın kaltak? diye fısıldadım yalamaya ara
vermeden.
Gözleri zevkten yarı kapalı,
dudaklarını ısırıyor, gözlerini benden, amcığını köpek yavrusu gibi yalayan
dilimden ayırmıyordu. Evet anlamında başını salladı. Bir süre sonra kasıkları vıcık
vıcık oldu. Dilimi bir organ gibi kullanıyordum. İçine sokup çıkartıyor,
klitorisini emiyor, ısırıyordum.
- Yavaş piç… Issırmasana… diye
fısıldayan annem bir eliyle kafamı kasıklarına bastırıyordu. Diğer eliyle de
çığlık atmamak için kendi külodunu ağzına soktu. Dişlerinin arasında kumaşı
ısırdı.
Ellerimi iki yanına koyup
yükseldim. Pantolonumun fermuarını indirdim. Taş kesilmiş sikimi zorlukla
dışarıya çıkardım. Merakla nereye kadar ileri gideceğimi bekleyen annemin kan
dolmuş, kabarmış amcığına soktum, girip çıkmaya başladım. Annem altımda
kıvranıyordu.
- Ohhh… Çılgınsın sen çocuk…
Neler yapıyorsun bana? Ahhh…
Salonda babam, abim ve yengem
oturup sohbet ederken, ben abimlerin yatak odasında annemi düzüyordum. Belki de
annemi çekiştiriyordu salak herif… Bir ara sesler salona gidecek diye
yavaşladım. Neyse ki yatak kaliteliydi ki tek ses çıkmıyordu.
Hızlanmaya başladım. O azmış,
ıslak, tatlı amcığına girip çıkarken, bir yandan da üstüne eğilip annemin
memelerini emiyor, öte yandan göt deliğini okşuyordum. Annem her deliğinden
kuşatılmış, zevkle kıvranıyordu altımda, şehvetten çarşafları çekiştiriyordu.
Bir süre sonra salondan sesler
gelmeye başladı. Babam kalkıyordu. Annemin içinden çıkmak için hamle yaptım.
Annem ise bacaklarını bacaklarıma doladı ve amcığını sikime doğru ittirdi. Ardından
elleriyle kalçalarımı kendine bastırdı. Derin bir kasılma ve titremeyle boynuma
dolandı.
Annem orgazm oluyordu. Ses
çıkamamak için dişlerinin arasındaki külodu ısırıyor, başını sağa sola
sallıyor, kalçaları vibratör gibi kasılıp kasılıp gevşiyordu. Müthiş bir
boşalmaydı anneminki…
Abimler ve babam tam kapının önündeydi. Karaltılarını görüyor, seslerini
duyuyordum. Annemin bastırmasına dayanamayıp ben de içine boşalmaya başladım.
Annem sırt üstü yığılıp kaldı, kolları iki yana düştü, işi bitmişti. Bir kaç
saniye sonra ben de bitirdim.
Annemin ne dersem diyeyim
anlamamazlıktan geleceğini anlamıştım. Sesimi çıkarmadım. Yarım saat kadar
sonra program bitti eve döndük.
Evde annem üzerini değişmek
için odaya girdi. Su almak için odasının önünden geçerken kapısını ardına kadar
açık bıraktığını gördüm. Sırtı dönüktü.
Altında pantolonu vardı üstünü
ise çıkartmıştı. Siyah sütyeninin sırt lastiğini ve pürüzsüz sırtını görünce
kapının önünde hareketsiz kaldım. Annem yüzünü hiç bu tarafa dönmüyordu. Sırtı
kapıya dönük soyunuyordu.
Ve eminim ki bunu bilerek
yapıyordu. Pantolonunu yavaş hareketlerle indirdi. Bir kez daha iri kavunu
andıran kalçalarını ve o iki topaçın arasında kaybolup giden külodunu gördüm.
Annem iç çamaşırlarıyla hemen
önümdeydi. Dantelli siyah sütyen yine dantelli kırmızı küloduyla karşımda
duruyordu. O yüzünü bana dönmeden kendimi odama zor attım. Duvara yaslanıp
sayıkladım,
“Offf sik işte orospuyu…
Fahişe, fahişe, fahişe!!!! İstiyor işte orospu… Yanına git sik!!! Domalt gir
götüne oooff!!!
Biraz sakinleşince içeri
geçtim. Dolaptan sabah aldığımız buz gibi beyaz şarabı çıkarttım. Yanına armut,
elma, muz, ve üzümden oluşan bir meyve tabağı hazırlamıştım. Romantik bir müzik
açtım. Işıkları söndürüp mum ve tütsü yaktım. Odanın içi iyice loşlaşmıştı, mum
alevinden çıkan ışık esen hafif rüzgarla dalgalanırken, tütsünün egzotik kokusu
odaya yayılıyordu.
Annem odaya girdi. Elini yüzünü
yıkamış, üstüne beyaz uzun geceliğini giymişti. İçinde sütyen olmadığı yuvarlak
memelerinin serbestliğinden ve hafifçe çıkık olan göğüs uçlarından
anlaşılıyordu.
Kanepeye oturdu. Bacak bacak
üstüne atınca yırtmacı sıyrılıp baldırlarının üst tarafı meydana çıktı.
Vücudunu geriye doğru atmıştı. Bir kadeh ona, bir kadeh de kendime doldurdum.
- Ortam güzel olmuş ama, bu
kadar içki fazla değil mi? derken bir yandan da elimden kadehi kaparcasına
alıyordu. Bir süre sessizce oturup içkilerimizi yudumladık. Odaya yayılan
romantik aşk nağmelerini dinledik. Sonra ortamın, müzik ve alkolün etkisiyle
ayağa kalkıp anneme elimi uzattım,
- Benimle dans eder misiniz
hanımefendi? diye sordum.
Gülümseyerek uzattığım elimi
tutup kalktı. Beline sarılıp dönmeye başladım yavaşça… Önce biraz tedirgin,
ürkek hareketlerle dans etmeye başladık. Sonra biraz daha yaklaştık. Biraz
daha…
O ellerini boynuma dolamıştı,
benim bir elim sırtında diğer elim ise belindeydi. Bir süre sonra vücutlarımız
birbirine kenetlendi. Annem başını göğsüme yasladı. Ellerimi vücudunda
gezdirmeye başladım.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa